Mühendisliğe Tanımsal Bir Giriş
Mühendisliğin ne olduğunu ve bir problemi anlamanın neden en önemli adım olduğunu anlatan kısa bir yazıdır.
Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi
Mühendisliğin ne olduğunu ve bir problemi anlamanın neden en önemli adım olduğunu anlatan kısa bir yazıdır.
Bu çalışma, bir ızgara tabanlı mutfak simülasyonunda birden fazla robotun pekiştirmeli öğrenme (özellikle Q-Learning) kullanarak birlikte çalışmayı öğrenmesini ve görev paylaşımı yoluyla hamburger üretimini hedefleyen bir sistem tasarımını anlatmaktadır.
Bu metin, bireyin özgürlüğünün ve kimliğinin, kendi kararlarını dış baskılardan bağımsız biçimde alabilme yetisinde yattığını vurgular.
Bu metin, Doğan Cüceloğlu’nun tanımladığı “korku kültürü”nün bireyleri baskı ve güvensizlik içinde tutarken, “değerler kültürü”nün özgürlük, güven ve toplumsal gelişimi teşvik eden bir yaşam biçimi sunduğunu anlatır.
Bu metin, bireyin başkalarının kalıplarına uymadan, kendi düşünce, etik ve mantık çerçevesinde özgürce yaşama ve kendini gerçekleştirme hakkını vurgular.
Bu metin, bireyin toplumsal rollerin ve dış tanımlamaların ötesine geçerek kendi özünü, kimliğini ve varoluşunu özgürce keşfetme sürecini anlatır.
Bu metin, travmaların sadece psikolojik değil fizyolojik kökenleri olduğunu vurgulayarak, bastırmak yerine duyguları ifade etmenin ve harekete geçmenin iyileşme ve özgürleşmenin temel yolu olduğunu anlatır.
Bu metin, problemlerin kökeninin zihinde başladığını vurgulayarak, sağlıklı düşüncenin, doğru problem tanımının ve bilinçli fikirlerin bireysel ve toplumsal iyiliğin temelini oluşturduğunu anlatır.
Bu metin, ciddiyetin mutsuzlukla özdeşleştirilmesinin yanlış olduğunu, aslında insanın değerlerine bağlı, bilinçli ve sorumlu bir yaşam sürerken de coşkulu ve mutlu olabileceğini anlatır.
Bu metin, kendimizi ve duygularımızı tanımlamanın hem özgürleştirici hem de sınırlayıcı olabileceğini, tanımların bazen kimliğimizi kısıtlarken bazen de kendimizi ve korkularımızı anlamamıza yardımcı olduğunu anlatır.
Bu metin, geçmişten gelen düşünce ve ifadelerin nedenlerinin unutulmasının toplumsal adaletsizliklere yol açtığını, bu yüzden kural ve dilin çağın koşullarına göre güncellenmesi gerektiğini vurgular.
Bu metin, mobbingin iş ve sosyal ortamlarda görülen sistematik bir psikolojik taciz olduğunu, bireyleri ve toplumu olumsuz etkileyen bu döngünün ancak farkındalık, dayanışma ve bilinçli tepkiyle kırılabileceğini anlatır.
Bu metin, toplumsal eşitsizliklerin ve şiddetin kökeninde dilde yerleşmiş cinsiyetçi ve ayrımcı ifadelerin bulunduğunu, bu nedenle güvenli ve adil bir toplum için dilin bilinçli ve saygılı şekilde kullanılmasının zorunlu olduğunu vurgular.
Bu makale, renk körlüğü yaşayan bireylerin görsel algısını iyileştirmek amacıyla geliştirilen çeşitli görüntü iyileştirme algoritmalarını (örneğin LMS Daltonization, CBFS, LAB Color Corrector ve Shifting Color) inceleyerek, bu tekniklerin görsel farkındalık ve renk ayrımını artırmadaki etkilerini değerlendirir.